Çocuklarda Diş Eti Şişmesi

Çocuklarda diş eti şişmesi farklı durumlardan kaynaklanabilir. Çocuklarda yetişkinlere göre diş eti hastalıklarına daha sık rastlanabilir. Bu durumun en önemli nedenlerinden biri yeterli ağız bakımını sağlama konusunda bilgi eksikliğidir.

Anne ve babaların bu konuda çocukluk çağından itibaren ağız ve diş bakımı konusunda çocuklarına eğitim vermeleri, bu durumu bir alışkanlık haline getirmeleri konusunda çocuklarını desteklemeleri ve gerekli durumlarda ağız içi muayenesi için diş hekiminden destek almaları çocuklarda diş eti şişmesi gibi sağlık problemlerini engelleyebilir.

Çocuklarda Diş Eti Şişmesi Neden Olur?

Çocuklarda diş eti şişmesi nedenleri;

  • Yanlış veya yetersiz ağız bakımı
  • Yetersiz beslenme
  • Vitamin eksiklikleri
  • Hormon dengesizliği
  • Sistemik hastalıklar gibi durumlara dayandırılabilir.

Eğer ağız içi muayenesi sırasında herhangi bir probleme rastlanmamışsa ve çocuk ağız bakımını eksiksiz, doğru biçimde düzenli olarak yerine getiriyorsa bu durumda bir dahiliye uzmanına görünmek problemin altında yatan metabolik veya hormonal rahatsızlık olup olmadığın saptamak adına tavsiye edilir.

çocuklarda diş fırçalama

Çocuklarda Diş Eti Şişmesi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

İlk olarak diş eti problemi fark edildiğinde bir diş hekimine başvurarak detaylı ağız muayenesi yaptırılmalıdır. Ardından herhangi bir probleme rastlanmamışsa çocuk dahiliye birimine giderek hekim desteği alınmalıdır.

Verilen ilaçlar düzenli aralıklarla ve uygun dozlarda belirtilen süre zarfında kullanılmalı ve problem düzelse de devam ediyor olsa da tekrar kontrole gidilmelidir.

Doğru ağız bakımı konusunda çocuk bilgilendirilmelidir.

Çocuğun yaşına uygun, diş etlerine zarar vermeyecek diş fırçası ve diş macunu seçimi yapılmalıdır.

Diş ipi kullanımını konusunda veya ağız bakım suyu hakkında çocuğa gerekli eğitimler verilmelidir.

Hem ağız ve diş sağlığını hem de genel beden sağlığını korumak adına dengeli ve yeterli beslenme konusunda bir beslenme uzmanından yardım alınabilir.

Çocuklarda diş ve ağız bakımına diş çıkardığı dönem olan 0 – 3 yaş grubu dönemlerinde başlanmalıdır. Bu dönemde kullanıma uygun bitkisel kökenli diş macunları bulunmaktadır. El kasları geliştiğinde okula başlaması beklenmeden diş fırçalama konusunda alışkanlık edinmesini sağlayacak eğitimler verilmelidir. İlk zamanlar henüz kaslar alışmadığı için tam bir ağız hijyeni sağlanamayabilir. Bu nedenle bu dönemde çocuklara ağız bakımı konusunda ebeveyn desteğine ihtiyaç duyulabilir.

Çocuk diş hekimi izmir için sayfamızı ziyaret edebilir, bilgi alabilirsiniz.

İmplant ile Köprü Tedavisi Farklılıkları

İmplant ile köprü tedavisi benzer ağız ve diş sağlığı problemlerini ortadan kaldırmak adına tercih edilen tedavi teknikleridir. Ancak bireyler hangi tedavinin kendileri için en doğru seçim olduğuna kendileri karar veremezler. İlk olarak bir diş hekimi tarafından detaylı ağız muayenesi yapılmalı ardından bireyin sağlık durumuna ve bütçesine göre hasta ile birlikte tedaviye karar verilmelidir.

Dental İmplant Tedavisi Nedir ve Hangi Durumlarda Yapılır?

Dental implant tedavisi diş eksikliği durumunda çene kemiğinin içerisine doku dostu titanyum alaşımdan yapılmış vidanın yerleştirilmesi ve vidanın üzerine diş protezin eklenmesi şeklinde gerçekleştirilen bir tedavidir.

Bu uygulamanın sağladığı en büyük avantaj diğer ağız içi dokular ve komşu dişlere herhangi bir işlem yapılmaması ve zarar vermemesidir.

Dental implant tedavisi yapıldıktan sonra birey doğal dişlerde olduğu gibi ağız ve diş bakımını düzenli devam ettirirse ömür boyu herhangi bir problem yaşamadan implantlarını kullanabilir. Bu sayede implant tedavisinin, tekrar tedavi olmaya gerek duyulmayan kalıcı bir çözüm olduğu belirtilebilir.

İmplantlar doğal dişler ile birebir aynı görünüme sahiptir. Gülme, çiğneme, koparma, konuşma ve telaffuzu doğru biçimde yapma gibi fonksiyonlar açısından doğal dişler ile aynı özellikleri sağlar.

Dental implant tedavisi diğer diş tedavilerine göre bir miktar daha fazla ödeme gerektirmektedir. Ancak ömür boyu kalıcı olması ve sağladığı fonksiyonlar sebebiyle diğer tedavilere göre daha iyi sonuçlar verir.

İmplant tedavisi her bireyin ağız içi dokuları incelendiğinde kişi işlem için uygun olmayabilir. Bu durumda köprü tedavisi tercih edilebilir. Dental implantın yapılabilmesi için implantı destekleyecek olan dokuların sağlıklı olması gerekmektedir. Bunun için bireyler tedaviye diş kaybının gerçekleşmesinin ardından mümkün olan en kısa sürede başvurmalıdır. Aksi halde dişin ardından kalan boşluk vücut tarafından kapatılır ve dental implantın vida bölümü buraya yerleştirilemez hale gelir. Benzer şekilde kemik doku bir miktar eriyebilir, bölge düz bir damak halini alabilir ve dişi tutacak olan diş etleri düzleşebilir.

Bu durum elbette ki kesinlikle dental implantın yapılamayacağı anlamına gelmez. Ancak genel anestezi altında cerrahi müdahale gerektirmektedir. Bu nedenle ameliyat olmak istemeyen bireylerde köprü tedavisi çözüm olabilir.

Köprü Tedavisi Nedir ve Hangi Durumlarda Yapılır?

Köprü tedavisinde diş eksikliği durumunda bireyin komşu dişlerinde küçültme işleminin yapılmasına gereksinim duyulmaktadır. Bunun için eksik dişin sağındaki ve solundaki sağlıklı dişler bir miktar törpülenerek küçültülür.

Ayrıca köprünün kullanım ömrünün 10 – 15 yıl kadar olduğu bilinmektedir. Bu sürenin sonunda tedavinin yenilenmesi gerekmektedir.

Köprü tedavisinde törpülenen komşu dişlerde zaman içerisinde çürük oluşumu riski de bulunmaktadır. Bu durumda çürük tedavisinin uygulanması ve köprünün yenilenmesi gerekir.

Köprü tedavisi düşük maliyetli ve bütçe dostudur. Ancak uzun vadede işlemin tekrarlanması gerektiği unutulmamalıdır.

İlginizi çekebilecek diğer makalemiz çürük diş çekilir mi yazısına göz atabilirsiniz.

Dolgu düşmesi

Dolgu düşmesi bazı nedenlere bağlı olarak bireylerde rastlanabilen bir durumdur. Bu nedenler arasında:

  • Sert ve kabuklu yiyeceklerin çiğnenmiş olması,
  • Kalem ucu, toka, iğne ısırma gibi alışkanlıklara sahip olan bireyler,
  • Uyku sırasında çene sıkma diş gıcırdatma (burksizm) gibi alışkanlıkları olan bireyler,
  • Dolgunun diş ile olan bölümlerinde kimyasal bir reaksiyona bağlı olarak gevşemiş olması
  • Dolgunun bulunduğu yerde ağız hijyeninin yetersiz olması gibi herhangi bir nedene bağlı olarak çürük meydana gelmiş olması gibi durumlar yer almaktadır.

Dolgu Düşmesi Belirtileri Nelerdir?

Dolgu düşmesi durumunda bireyler dişlerini bir ayna yardım ile kontrol ederek dolgunun yerinde durup durmadığını kontrol edebilirler. Ancak çürük, dolgunun gevşemiş olması, dolgunun bir kısmının kırılmış olması gibi durumları bireyin kendi kendine tespit etmesi mümkün olmayabilir.

Bu nedenle dolgu bölgesinde görülebilecek;

  • Ağrı
  • Aşırı hassasiyet
  • Çiğneme sırasında ağrı veya yoğun basınç hissi gibi durumlarda diş hekimi muayenesine giderek dolgu düşmesi açısından görüş alınması tavsiye edilir.

Dolgu Düşmesi Nasıl Tedavi Edilir?

Dolgu düşmesi durumunda ilk olarak dolgunun ardında kalan dokular temizlenir ve bölgede çürük varsa bunun tedavisi gerçekleştirilir.

Ardından yeniden bireye dolgu tedavisi uygulanacaktır. Ağrı ve hassasiyet için kanal tedavisine gerek duyulabilir. Ağrı şikayeti tamamen kaybolana kadar kanal tedavisine gerekli seans sayısınca devam edilir. Kanal işlemi bittikten sonra dolgu yerleştirilir. Tüm bu işlemler sırasında bireye lokal anestezi uygulaması yapılacağı için işlem sırasında kişi herhangi bir ağrı veya acı hissi duymayacaktır.

Eğer dişe dolgu uygulamak için yeterli doku bulunmuyorsa ve dişin tamamının çekilmesi gerekiyorsa bu durumda dental implant gibi farklı tedavi seçenekleri önerilebilir.

Dolgu Düşmesi Tedavisinin Ardından Nelere Dikkat Edilmeli?

Eğer kişinin dolgusu yenilenmişse dolgu düşmesi sonrası tekrar dolgunun zarar görmemesi adına dolgunun düşmesine neden olan davranıştan uzak durulmalıdır. Örnek olarak kabuklu besinleri tüketirken yiyecekler uygun aparatlar kabukları kırılarak çiğnenebilir hale getirilmelidir.

Çok sert besinler küçük parçalara ayrılarak tüketilmelidir.

Ağız bakımı ihmal edilmemelidir. Çürük oluşumu da dolgunun zarar görmesi ve dişin madde kaybının artması gibi problemleri ağız bakımının ihmal edilmesinden kaynaklı olarak ortaya çıkabilir.

Tedaviler ile ilgili detaylara izmir ortodonti sayfasından erişebilirsiniz.