Ortodontik Tedavi ile Düzenlenen Dişler Bozulabilir Mi?

Ortodontik tedavi, çapraşık veya ayrıkları mevcut olan bozuklukların düzeltilmesi için uygulanan bir tedavidir. Dişlerin bozulması olasılığı, kişinin tedavi sürecinin başındaki durumuna bağlıdır. Ayrık olan dişlerin ortodonti ile tedavi edilmesi sonrasında, dişlerin yeniden ayrılma ihtimali bulunmaktadır. Ön bölgede bulunan çapraz kapanış gibi durumların tekrarlanma ihtimali çok daha azdır. Dişlerin bozulma ihtimalinin az veya çok bir ihtimali vardır. Ortodonti tedavinin sonrasında, dişlerin bozulması engellenmelidir. Tedavi seçeneği iki basamaktan oluşmaktadır. Tedavinin ilk basamağı, dişlerin yerini değiştiren aktif bir tedavidir. Diğer basamak ise; dişlerin tedaviden sonraki yeni konumunu koruyan sabitleyen pasif bir tedavi yöntemidir.

Dişlerin Tekrar Çapraşıklaşmasına Neden Olacak Durumlar

Ortodonti tedavisi uygulayan her hastanın korkularından biri diş teli tedavilerinden sonra, dişlerin eski haline dönüp dönmeyeceğidir. Diş telleri çıkarıldığında diş çapraşıklarının görülme olasılığı hastanın tedaviye bakış açısını oldukça fazla etkilemektedir. Dolayısıyla bu durumda ortodonti uzmanının süreç hakkında hastayı bilgilendirmesi oldukça önemli bir konudur. Dişlerin kontrol edilmemesi ve pekiştirme tedavilerinin uygulanmaması nedeniyle, bozulma durumları meydana gelir. Apareylerin kullanılmaması sonucunda dişlerin tekrar çapraşıklaşmasına neden olan durumlar şu şekildedir;

  • Dişlere herhangi bir darbe alınması
  • Katı ve sert gıdaların sürekli tüketilmesinde
  • Yanlış ağız bakımında
  • Parmak emme ve tırnak yeme alışkanlıklarında
  • Dişlerin bozulması ile karşılaşmamak adına pekiştirme tedavilerinin aksatılmaması gerekmektedir.

Dişlerin Eski Haline Dönmemesi İçin Ne Yapılır?

Ortodonti tedavi sonrasında, geri dönüşlerin yaşanmaması adına günümüzde tedavinin ardından önlem amaçlı alınan iki yöntem bulunmaktadır. Bunlardan ilki vitrin denilen ön bölgenin bozulmamasını sağlayan ve en az birkaç yıl tutulması gereken sabit diş arkası telleri olarak da adlandırılan retainer telleridir. Bir diğer ikinci yöntem ise; tedavi esnasında ağız içinde braket takılmış bütün dişlerin etrafını sarması gereken şeffaf plak olarak isimlendirilen essix plaktır.

Ortodontik tedavinin ardından bu iki yöntemin uygulanmasıyla dişlerin bozulma ihtimali en düşük seviyeye indirilir. Böylece hastaların endişelendiği bozulma olasılığı da ortadan kaldırılır. Bununla beraber düzenli kontrollere gidilmesi, birçok detaylara dikkat edilmesi ve hekim tarafından önerilen şeylerin harfiyen uygulanması da oldukça önemlidir.

Bu önlemlerin alınması dişlerin eski haline dönmemesinde en etkili sonuçlardır. Ancak sıklıkla ortodontik tedavi sonrası dişlerin durumunda pek çok değişiklikler meydana gelir. Özellikle büyüme ve gelişimi aktif olan bireylerin beklentileri her zaman istenilen yönde olmayabilir. Bu durumda geri dönüşü engellemek ve en aza indirgemek için tavsiye edilen ve önerilen yöntemler uygulanmalıdır.

Hangi Durumlarda Dişler Eski Haline Döner?

Başarıyla gerçekleştirilen ortodonti tedavisinin ardından, hastaların güvenli ve sağlıklı gülümsemeye sahip olduğu ve yanıtını merak ettiği sorulardan bir tanesi “hangi durumlarda dişler eski haline döner” sorusudur.  Hastalar genellikle dişlerindeki bu yeniliklerin ömür boyu sürüp sürmemesi cevabını araştırmaktadır. Bu konuda hekimin önerileriyle birlikte pek çok detay etkili olmakla beraber düzenli kontrole gitmesi ve önerilerin harfiyen uygulanması da önemlidir. Aksi takdirde Ortodontik relaps olarak isimlendirilen, dişlerdeki geri dönüş birkaç nedene bağlı olarak meydana gelir. Bunlar ise şu şekildedir;

  • Hekim tarafından hastaya kullanılması önerilen pekiştirme apareylerin kullanılmaması sonucunda
  • Tedavinin ardından anormal büyüme paterni olan değişimin hastada sürmesi
  • Hastanın tedavisi mümkün olmayan diş sıkma veya diş gıcırdatma alışkanlığının olması
  • Hastanın dudağında veya yanağında meydana gelen aşırı kas faaliyetleri
  • Fizyolojik süreçte alt keser dişlerde farklı değişimlerin olması
  • Tedavinin ardından 20 yaş dişlerinin ön dişlerde baskı yaratması

Bu durumlarda dişler eski haline döner.

Daha fazla detaylı bilgi almak için https://dentagora.com.tr/ortodonti/ sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Ağız Kokusu Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Ağız kokusu, yaşamın bir kısmında nerdeyse herkesi etkiler. Ağızda meydana gelen koku veya kötü kokulu nefes, diş sağlığıyla ilgili veya genel sağlıkla alakalı bir sorun olabilir. Bunla beraber geçici bir sorun veya kronik bir durumda olabilir. Ağız kokusu kişiye rahatsızlık vermekle kalmaz aynı zamanda kişinin özgüvenini ve yaşam kalitesini zedeler. Ağzı kokusunun en bilindik nedeni kötü diş bakımıdır. Ek bilgi olarak enfeksiyonlar, diyabet ve böbrek yetmezliği de eklenebilir. Dişleri düzenli olarak fırçalamak ve diş ipi kullanmak, biriken kötü kokuyu gidermeye yardımcı olur.

  • Soğan, sarımsak gibi ağır kokulu yiyecekleri tükettiğinizde, mideniz sindirim esnasında içindeki yağı emer. Bu emilen yağlar kan dolaşımınıza etki eder ve ciğerlerinize ulaşır. Sonucunda ise nefesinizde, başkalarının da fark edebileceği bir koku üretilir. Aynı zamanda kahve gibi güçlü kokuya sahip içeceklerin kullanımı da ağız kokusuna sebep olan etkenlerdendir.
  • Yeterli tükürük üretilmediğinde ağız kuruluğu meydana gelir. Tükürük, ağzı temiz tutmaya ve kokuyu azaltmaya yardımcı olur.
  • Ağzınızı kurutmaya ve kötü bir ağız kokusuna neden olan bir diğer şey ise sigara içmektir.
  • Sinüs enfeksiyonu, kronik bronşit gibi solunum hastalıkların olması da ağız kokusuna neden olan sebeplerdendir.

Ağız Kokusu Nasıl Giderilir?

Ağız kokusu ufak ve düzenli önlemlerin alınmasıyla giderilebilir bir sorundur. Özellikle iyi bir ağız bakımıyla sorunu çözebilirsiniz. Aşağıda sıralanan maddelerin uygulanmasıyla ağız kokunuzu gidermeye yönelik bir adım atabilirsiniz.

  • Her yemek sonrasında mutlaka diş fırçası ile dişler fırçalanmalıdır.
  • Gün içinde kullanılan diş macunun florür içerikli olması ağız kokusunu gidermeye yardımcı olur.
  • Doğru şekilde diş ipi kullanmak, yemek kırıntılarını dişlerinizden korur ve oluşan kötü nefesi kontrol etmeye yardımcı olur.
  • Dişler gibi dilde üzerinde bakteriler bulundurur. Bu sebeple dikkatlice fırçalamak kokuları azaltır.
  • Köprü veya takma diş kullanımlarında, diş doktorunun belirttiği sıklıkta temizliği yapılmalıdır.
  • Ağız kuruluğundan su tüketerek kaçınmalı ve ağız içi nemli tutunulmalıdır.
  • Kahve, sigara, alkol gibi içecekler sınırlandırılmalı, şekersiz sakız kullanılmalıdır.
  • Şekerli yiyeceklerden uzak durulmalı aynı şekilde soğan sarımsak gibi koku yapan yiyeceklerden kaçınılmalıdır.
  • Düzenli bir şekilde diş fırçası değiştirmek,
  • Düzenli muayene yaptırmak
  • Doğal nefes tazeleyiciler kullanın.

Ağız Kokusu Normal Midir?

Ağız kokusu genel olarak yüzde 85 oranında ağız hijyeniyle alakalı bir durumdur. Kalan yüzdelik kesim ise kulak-burun-boğaz, sindirim sistemi hastalıkları, akciğer hastalıkları gibi vücudu ilgilendiren sorunlardan kaynaklanabilir. Bu sebeple ağız kokusu sorununu geniş bir pencereden incelemek gereklidir. Öncelikle sabah yaşanan ağız kokusu normal olarak herkeste bulunabilir. Sebebi ise gece ağız içinde azalan tükürük salgısıdır. Bununla beraber ağız kokusu yüksek oranla dilin yüzeyindeki bakterilerden kaynaklanmaktadır. Ağız kokusu gün içinde yediğiniz yemekle veya içtiğiniz içeceklerle alakalı değildir. Bu yüzden standart ağız bakım uygulamaları ve endüstriyel ürünler geçici çözümlerdir. Genel olarak ağız kokusunun altında; disbiyoz, toksin yükü, asidoz ve solunum rahatsızlıkları bulunmaktadır. Ağız kokusu ciddiye alınması gereken bir rahatsızlıktır. Çevre bakış açısıyla da oldukça rahatsız edici olan bir durumdur. Ortaya çıkış sebebi ciddi sorunları beraberinde getirebilmektedir. Ağız kokusuna hastalık demekte mümkündür. Reflü, bademcik, ağız içindeki enfeksiyon oluşumları ve diş çürükleri ağız kokusu yapmakla beraber ciddi sağlık sorunlarına da sebep olur. Ağız kokusu sorununu doğal yollardan çözebilir, sorun ile baş edilmediği takdirde diş hekimlerinden destek alınmalıdır. Bununla beraber ağız ve diş sağlığı hizmeti veren merkezlerde muayene olarak kontrol de sağlayabilirsiniz.

Detaylı bilgiye https://bornovadent.com.tr/ adresinden ulaşabilirsiniz.

İmplant Sonrası Ağrı Olur Mu?

İmplant, eksik dişlerin yerine kullanılan ve çene kemiğine yerleştirilen bir vidadır. Bu tedavide çene kemiğine implant denilen çiviler yerleştirilir ve üzerine çeşitli protezler uygulanarak eksik dişler tamamlanır. İmplantların üzerine konulacak protezler doğal dişlerle uyumlu olacağından hem dişler dolgun görünecek hem de ağzı ve dişleri tam olarak işlevine devam edebilecektir. Hastaların İzmir implant işlemi sonrası bilmek istediği en önemli soru implant işlemi sonrası ağrı olup olmadığıdır.

Öncelikle implant tedavisi sırasında hastanın tercihine göre lokal veya genel anestezi yapılır. İmplant operasyonu sırasında hasta herhangi bir ağrı hissetmeyecektir. Ancak implant ameliyatı sırasında çeneler ve diş etleri açıldığı için ameliyat sonrası ağrı olması normaldir.

İmplant tedavisi gören hastaların ağrı yaşaması normal olsa da şiddetli ağrı olması olası değildir. Genel olarak, yaşanan ağrının şiddeti düşüktür ve insanların yaşamları üzerinde olumsuz bir etkisi olmayacaktır.

Reçeteli ilaçlar kullanmak, yaşanabilecek acıyı en aza indirebilir. Hasta ayrıca diş implant işleminden sonra ağrının hafifletilmesinden büyük rol oynar. Diş ve ağız sağlığına önem verip ağız boşluğunda bakteri oluşumunu engellemek için hijyene ve kişisel bakıma dikkat edilirse ağrılar azalır ve iltihap oluşma ihtimali minimuma düşer.

İmplant İşlemi Sonrası Uzun Dönem Ağrılar Yaşanır Mı?

İmplant İzmir uzun bir işlemdir. Ağza ve dişlerinize gerekli hassasiyeti gösterdiğinizde bu işlemi çok kolay ve rahat bir şekilde tamamlanır. Hastaların diş implantları sonrası gerekli hassasiyeti ve önemi göstermesi gerekir aksi halde geç iyileşme ve ağrılı bir sürece girebilirler.

implant sonrası ağrı

Hastalar reçeteli ilaçlar dışında ilaç kullanmamalıdır. Çene ve diş ağrılarının oluşmaması ve enfeksiyon kapmaması için hastalar ve doktorlar iyileşme sürecini kontrol etmelidirler. Sigara ve renk açıcı maddelerden uzak durarak implant sonrası bölgenin daha sağlıklı bir şekilde iyileşmesini sağlayabilirler. İmplant tedavisi diş çekimine göre daha zor olsa da doğru bakıldığı sürece ağız sağlığına zararı yoktur.

İmplant Sonrası İyileşme Süreci

İzmir implant tedavisinde kullanılan implantın tipine bağlı olarak iyileşme sürecinde değişiklikler gözlemlenebilir. Ancak  implant tedavisinde yapılan tüm ameliyatların neden olduğu rahatsızlığın iyileşmesi genelde birkaç gün sürebilir. Ancak bazı durumlarda bu süreç uzayabilir. İmplantasyon sonrası daha hızlı iyileşmek ve daha başarılı bir implant tedavisi almak için aşağıdaki adımları takip edilebilir:

  • İmplant tedavisinden sonra 2 saat içinde hiçbir şey yememek,
  • Bunun sebebi sıcak yemek yemek kanamayı arttırabileceğinden 24 saat içinde sıcak yemekten kaçınılmalıdır.
  • İmplantasyon sonrası şişmeye sorunu için implant işlemi yapılan bölgeye buz küpleri uygulanabilir.
  • Diş eti problemlerini tedavi etmek için birkaç gün içerisinde yumuşak yiyecekler yemeye özen gösterilmelidir.

Ameliyat sonunda normal diş çekim işlemindeki ağrının aynısını hissedebilirsiniz ancak implant sonrası ilacı alırken herhangi bir ağrı hissedilmez. Ameliyattan sonra doktorun hemşire tavsiyelerine uymalı ve verilen ilaçların kullanıldığından emin olunmalıdır. Ameliyattan sonraki ilk iki günün özellikle çok önemlidir. İyileşme sürecini hızlandırmak için gargara kullanılmalı ve dişler düzenli fırçalanmalıdır. Tedavi sonrası ilk birkaç gün hassasiyet hissetmek normaldir. Belirli noktalara dikkat ederek bunu durum önlenebilir. Üflemekten veya ağızdan nefes almaktan, diş sıkmaktan veya diş gıcırdatmaktan kaçınılmalıdır. Dişler çok yavaş fırçalanmalı ve diş ipi kullanırken dikkatli olunmalıdır.

Detaylı bilgi için https://dentagora.com.tr/implantoloji/ sayfasını ziyaret edebilir, iletişim sayfasından bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Diş Teli Bakım Önerileri

Diş teli, dişlerde meydana gelen çarpıklık, bozukluk ya da boşluk gibi sorunlardan kurtulmak için takılır. Diş şekli bozukluklarından kurtulmak amacıyla ortodontistler, diş telini takmakla görevlidir. Diş telinin takılı kaldığı süre, diş yapısı ve bozukluğuna göre hastalar arasında değişiklik gösterir. Standart diş teli tedavilerinde braketler, dişin üzerine yapıştırılır yani tel oynamaz. Gün içinde insanlar yemek yer, […]

Okumaya devam et

Diş Eti Çekilmesinin Nedenleri

Diş etleri çene kemiğine sıkıca bağlıdır ve her dişi sıkıca sararak kökünü kapatır. Diş eti çekilmesi, diş etini çevreleyen dokunun aşınarak geri çekilmesi ve diş kökünü daha fazla açıkta bıraktığı durumdur. Dişler açıkta kaldıkça çürümeye ve enfeksiyon kapmaya yatkın hale gelir. Diş eti çekilmesi, diş ve diş eti çizgisi arasında boşluklar meydana getirerek bakteriler için […]

Okumaya devam et

Kötü Ağız Kokusunun Nedenleri Nedir?

Kötü ağız kokusu, diğer ismi halitosis olan bir rahatsızlıktır. Bu koku ağız ya da burun kanallarından gelen gerek kişinin kendisini gerek çevresindeki insanları rahatsız eden bir kokudur. Ağız kokusu özellikle sosyal yaşamda oldukça olumsuz durumlar yaşatabilmektedir. Zamanla kişide özgüven sorunu ve toplumdan uzaklaşma gibi durumlar görülebilir. Tüm bunları yaşamamak adına erkenden önlem almak gerekmektedir. Ağız […]

Okumaya devam et

Hollywood Smile Nedir?

Gülümsememizi şekillendiren dişlerimizin düzenli ve bembeyaz olması son derece önemlidir. Estetik amaçlı mükemmel hizalanmış çekici görünümlü dişler ile tasarlanan gülüş, Hollywood smile olarak adlandırılır. Hollywood smile, ismini Hollywood starlarının sahip olduğu kusursuz diş yapısından alır. Ünlülerin büyük kısmı Hollywood smile işlemini uygulatmıştır. Hollywood Smile Neyden Yapılır? Hollywood smile, dişlerin estetiğini iyileştirmek ve hasarlı bir diş […]

Okumaya devam et

Ağız Bakımı Nasıl Yapılır?

Gün içerisinde insanlar ile iletişime geçerken, gülerken ve yerken dişlerimiz sürekli ön plandadır. İyi yapılmış bir ağız bakımı, parlak dişler ve kokusuz bir nefes toplum içerisinde hem sizin hem de yakınınızdakilerin rahat etmesini sağlar. Ağız bakımına dikkat etmek sağlık açısından da sayısız faydaya sahiptir. Diş çürükleri, ağrı ve rahatsızlıklara neden olabilir, yeme, konuşma ve uykuyu […]

Okumaya devam et

Dişler Nasıl Fırçalanır?

Dişler nasıl fırçalanır, ağız bakımı nasıl yapılır, çürük ve tartar oluşumunun önüne nasıl geçilir sorularının cevabı, dişleri doğru bir şekilde fırçalanmasından geçmektedir. Çoğu insan dişlerini doğru fırçaladığını zannetmekte ve herhangi bir diş problemi yaşadığında ve bu nedenle diş hekimine danıştığında aslında dişlerini hiç de doğru fırçalamadığının farkına varmaktadır. Dolayısı ile herhangi bir diş sorunu yaşamadan […]

Okumaya devam et

Diş İpi Nasıl Kullanılır?

Diş ipi nasıl kullanılır sorusu, dişlerinin temizliğini yalnızca diş fırçası ve diş macunu aracılığı ile yapan ve diş ipi kullanma deneyimi olmayan kişiler tarafından sıklıkla sorulmaktadır. Diş ipi kullanımı oldukça basittir ve bununla birlikte diş sağlığı için sağladığı fayda oldukça yüksektir. Çünkü diş macunu ve diş fırçası ile yapılan ağız bakımı, dişlerin yalnızca bir kısmının […]

Okumaya devam et